4 Şubat 2025

Güncel ve Doğru Haberler – Ayrancı Haberler

En güncel ekonomi, spor, teknoloji ve magazin haberleriyle doğru bilgiye ulaşın; Ayrancı Haberler her an yanınızda!

Bakan Fidan ve Mısırlı mevkidaşı Abdulati’den ortak basın toplantısı: Yerel sorunlara ithal çözüm arayışları bölgemize huzur getirmedi

Bakan Fidan ve Mısırlı mevkidaşı Abdulati'den ortak basın toplantısı: Yerel sorunlara ithal çözüm arayışları bölgemize huzur getirmedi

T24 Haber Merkezi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, Türkiye ile Mısır arasındaki iş birliğinden bahsederek Gazze’deki ateşkesin kalıcı hale gelmesiyle ilgili endişelerin olduğundan bahsederek “Bölgemizdeki sorunların yansımaları hiçbir zaman bölgemizle sınırlı kalmıyor. Bizler bölgemizdeki sorunlarla ilgilenmezsek üçüncü ülkeler gelip bölgesel meselelerde belirleyici politikalar izliyorlar. Şu hususun artık kabul edilmesi gerekiyor: Yerel sorunlara ithal çözüm arayışları bölgemize huzur getirmedi.” ifadelerini kullandı. Gazze’deki ateşkes ile ilgili olarak yorumda bulunan Bakan Fidan, “İsrailli esirler serbest bırakıldıktan sonra Netanyahu hükûmetin nasıl bir tavır takınacağı hususunda tüm dünyada bazı soru işaretleri var. Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor.” dedi. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistinlileri Mısır ya da Ürdün’e gönderme planıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Fidan, Türkiye’nin bunu kabul etmeyeceğinin altını çizerek “Böylesi bir adım hiçbir sonuç vermeyecek, sadece ve sadece yeni çatışmalara yol açacaktır. Aynı zamanda bölge ülkelerinin iç huzurunu olumsuz etkileyecektir.” dedi. 

Dışişleri Bakanı Fidan’ın konuşması şöyle: 

“Mısır’la olan ilişkilerimiz her geçen gün kuvvetleniyor. Bölgesel konularda daha yakın iş birliği yapıyoruz. 2025 yılı Mısır’la diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100. yıl dönümünü teşkil ediyor. Bu önemli yılda gerek ikili gerek bölgesel konularda daha da yakın bir çalışma içinde olacağız. İlgili kurumlarımız teknik nitelikli anlaşmaların müzakerelerini hız kesmeden sürdürüyorlar. Cumhurbaşkanlarımızın talimatları doğrultusunda sayın mevkidaşımla birlikte bu görüşmelerin takibini ve eş güdümünü gerçekleştirmekteyiz. Kurumlarımız tarafından yürütülen çalışmaların olumlu sonuçlarını gözlemlemeye başladık. 2024 yılında ticaret hacmimiz bir önceki yıla göre yaklaşık 1 milyar dolar artışta; 9 milyar dolara ulaştı. Mısır’daki Türk yatırımcılar kapasitelerini genişletiyor, yeni üretim tesisleri kuruyor. Değerli kardeşimle ayrıca stratejik öneme haiz savunma sanayi, ulaştırma, enerji ve hidrokarbonlar konularını ele aldık. Bu alanlardaki iş birliğimizi de geliştirmek istiyoruz. 

“Yerel sorunlara ithal çözüm arayışları bölgemize huzur getirmedi”

Bölgemizdeki sorunların yansımaları hiçbir zaman bölgemizle sınırlı kalmıyor. Bizler bölgemizdeki sorunlarla ilgilenmezsek üçüncü ülkeler gelip bölgesel meselelerde belirleyici politikalar izliyorlar. Şu hususun artık kabul edilmesi gerekiyor: Yerel sorunlara ithal çözüm arayışları bölgemize huzur getirmedi. Tam aksine yabancı güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda attığı adımlar bize savaş, istikrarsızlık ve yoksulluk olarak geri döndü. Bu gözlemden hareketle çevremizdeki sorunlarla daha yakından ilgilenmemiz ve kendi çözümlerimizi ortaya koymamız gerekiyor. Türkiye ve Mısır, Cumhurbaşkanlarımızın liderliğinde bu doğrultuda önemli bir sorumluluk üstlenmiştir. Her konuda daha fazla istişare ve iş birliği içerisinde. Bu meselelerin başında Filistin’deki durum geliyor. 

Gazze’de ateşkes: Netanyahu hükûmetin nasıl bir tavır takınacağı hususunda tüm dünyada bazı soru işaretleri var

Her şeyden önce Gazze’deki ateşkesin sağlanması için gösterdikleri çabalardan ötürü Mısırlı kardeşlerimize teşekkür borçluyuz. Gerçekten kendileri olağanüstü bir gayret ortaya koydular. Mısırlı yetkililer, Katar ve diğer ülkelerle beraber büyük bir çaba sergilediler. Şimdi bu ateşkesin kalıcı olması için tüm uluslararası toplumun seferber olması gerekiyor. Pazar günü Doha’da Hamas Siyasî Büro üyeleriyle bir görüşme yaptım. Hamas tarafı ateşkes anlaşmasının gereklerini yerine getirmek konusunda herhangi bir tereddüt taşımıyor. Ancak İsrailli esirler serbest bırakıldıktan sonra Netanyahu hükûmetin nasıl bir tavır takınacağı hususunda tüm dünyada bazı soru işaretleri var. Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor. 16 ay süren savaşın ardından Filistin’in de İsrail’in de barışa ve huzura ihtiyacı var. Uluslararası toplum ortak bir duruş sergilemeli ve Netanyahu’nun siyasî çıkarlar uğruna soykırımı yeniden başlatmasına engel olmalıdır. 

Acilen ilgilenmemiz gereken bir diğer konu da Gazze’deki insanî durumdur. Mısır, Gazze’ye yardım ulaştırılması konusunda çok önemli bir rol üstleniyor. Kendilerine gösterdikleri iş birliği ve yardımdan ötürü huzurlarınızda ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Türkiye olarak ateşkesin ilanından bu yana Gazze’ye 8 bin 500 ton insanî yardım sevk ettik. Böylece krizin başından itibaren yolladığımız yardım miktarı 97 bin tona ulaştı. Gazze’de özellikle çadır, yakıt ve iş makinesi ihtiyacı olduğu anlaşılmakta. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda bu ihtiyaçların giderilmesi için de çalışmalara başladık. 

Trump’ın Filistinlileri Mısır ve Ürdün’e gönderme planı

Son günlerde Filistin halkının kendi topraklarından koparılması fikri tekrar gündeme getiriliyor. Filistinlileri anayurtlarından kovmayı hedefleyen her türlü girişime karşıyız. Daha önce de ifade ettiğim gibi bu fikir uluslararası hukuka da insanlık vicdanına da aykırıdır. Böylesi bir adım hiçbir sonuç vermeyecek, sadece ve sadece yeni çatışmalara yol açacaktır. Aynı zamanda bölge ülkelerinin iç huzurunu olumsuz etkileyecektir. Filistinlileri anayurtlarından kovmaya yönelik her türlü girişimin karşısında durmalıyız. Batı Şeria’da Filistinlileri hedef alan saldırıların artmasından da büyük endişe duyuyoruz. Batı Şeria’daki operasyonlara ve yerleşimcilerin yarattığı teröre bir an önce son verilmesi gerekiyor. Filistinlilerin Mısır’a ve Ürdün’e sürgüne gönderilmesi konusunda ortaya atılan fikirlerin beyhude olduğunu bu konuya sonuna kadar karşı çıkacağımızı, Mısır’la bu konuda dayanışma içerisinde olduğumuzu da buradan bir kez daha dünyaya duyurmak istiyorum. 

Suriye ile ilgili iş birliği

Mısır’la Suriye konusunda iş birliği ve koordinasyona büyük önem atfediyoruz. Değerli kardeşimle görüşmemizde Suriye’nin güvenlik, ekonomik ve insanî durumunun değerlendirmesini yaptık. Suriye’nin istikrarlı ve huzur dolu bir ülkeye dönüşmesi bölgesel düzeyde hepimizin çıkarına olacaktır. Geçiş sürecinin kapsayıcı olması ve hukukun üstünlüğü temelinde ilerleyebilmesi için Suriye’nin yeni yönetimine destek verilmesi büyük önem taşımakta. 

Suriye’deki istikrarın ön koşulu ülkenin terörden arındırılmasıdır. DEAŞ ve PKK/YPG terör örgütleri Suriye’ye yönelik en önemli iki tehdit kaynağı durumundadır. Suriye’nin normal bir ülkeye dönüşmesi için tarihî bir fırsat yakalanmıştır. Böylesi bir dönemde terör örgütlerine karşı ortak bir mücadele yürütülmesi gerekmektedir. Bu amaçla Suriye’ye komşu ülkelerin DEAŞ’a karşı beraber çalışabileceğini düşünüyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımız devam ediyor. Suriye’deki yönetimin terörle mücadele kapasitesini desteklemeyi sürdüreceğiz. 

Libya ve Afrika

Libya’da birlik ve bütünlüğün sağlanması hususunda da Mısır’la görüş birliği içindeyiz. Bu ülkede kalıcı istikrarın teminine olası katkılarımıza dair diyaloğumuzu Mısır’la sürdürmekteyiz. Afrika ile ilgili diğer konularda da Mısır’la yakın temas ve istişare içinde olmayı önemsiyoruz. Sudan’da 21. ayını dolduran ve ülke çapında yıkıcı sonuçlara yol açan çatışmaların bir an önce son bulması en büyük temennimizdir. Sudanlı kardeşlerimizin Ramazan ayına çatışma ortamında girmemesi için elimizden geleni yapmalıyız. Sudan’da diplomatik çözüme katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu kapsamda bölgenin önemli aktörü olan Mısır’la beraber çalışmayı arzuluyoruz. 

Türkiye, Afrika Boynuzu’nda barış ve istikrarın tesisi için de her türlü desteği vermeye hazırdır. Bu çerçevede hem Somali hem de Etiyopya’nın ülkemize duyduğu güvenle Ankara sürecini başlattık. Mısır’a bu sürece verdikleri manevi destekten ötürü ayrıca teşekkür ediyoruz. Bu uzlaşının Afrika Boynuzu’nda barışa, istikrara ve refaha hizmet etmesini umuyoruz. 

Türkiye ve Mısır’ın beraber çalışması, iş birliği yapması bir zorunluluktur. Bizim ortaklığımız halklarımızın ve bölgemizin huzurunu ve refahını artıracaktır. Bunu çok iyi biliyoruz, çok farkındayız ve değerli kardeşim Abdulati ile beraber bu bilinçle çalışıyoruz.”

“Ateşkes anlaşmasının tüm maddeleriyle uygulanması için ortak çalışma konusunda anlaştık”

Bakan Fidan’ın ardından konuşan Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati, “Mısır ile Türkiye arasındaki ilişki ve işbirliğinin geliştirilmesi için önümüzde farklı alanlar var, kat etmemiz gereken mesafe var. İki ülke arasındaki yüksek strateji komitesi toplantısının hazırlığı için Sayın Fidan ile ayrıca bir görüşmemiz olacak.” ifadelerini kullandı.

Abdulati, “Bugün birçok bölgesel ve uluslararası konuyu ele aldık. Gazze’deki, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki gelişmeler bunun başında geliyor. Gazze’deki durumu detaylıca ele aldık, ateşkes anlaşması sonrasında.” dedi.

Ateşkes anlaşmasının uzun bir çaba sonucu gerçekleştiğini söyleyen Abdulati, “Sayın Bakan Fidan’a son gelişmeler hakkında bilgi verdim ve buradaki zorluklardan da bahsettim. Ateşkes anlaşmasının tüm maddeleriyle uygulanması için ortak çalışma konusunda anlaştık ve Türkiye ile Mısır’ın bu konudaki görüş birliğini vurguladık.” ifadelerini kullandı.

Mısır Dışişleri Bakanı, “Gazze Şeridi’ndeki ateşkesin geciktirilmeden üç aşamasıyla sürmesi için siyasi bir irade oluşturulmalıdır.” dedi.

Abdulati, iki devletli çözümün önemine vurgu yaparak 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasının önemine dikkati çekti. Mısır Dışişleri Bakanı, “Filistin halkının haklarına kasteden bütün müdahalelere karşı olduğumuzu da ifade ettik. İşgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm tek taraflı gelişmelerin, yerleşim girişimlerinin ve askeri baskınların sonlandırılması gerektiğini söyledik.” dedi.

İslam ve Hristiyan mukaddesatının korunması ihtiyacına değinen Abdulati, “Türkiye’nin verdiği ve vereceği desteğin önemini vurguladım. Özellikle önümüzdeki süreçte iyileştirme çalışmaları ve Gazze’deki enkazın kaldırılması, yeniden imar çalışmaları konusunda Türkiye’nin verdiği desteğin önemini vurguladım.” şeklinde konuştu.

Abdulati, “Uluslararası çabaların birleştirilmesi amacıyla Mısır’da geniş kapsamlı bir konferans düzenlenmesi planlanıyor. Böylece Filistin halkına verdiğimiz desteği vurgulamış ve tescil etmiş olacağız. Özellikle savaş sonrası ortaya çıkan ciddi yıkım sonrasında.” diye konuştu.

Gazzelilerin yerinden edilmesi söylemlerine ilişkin Abdulati, “Gazze’deki Filistin halkının kendi topraklarında, ana yurdunda yaşama hakkını vurguladık. Bu yüce halkı kendi toprağından kovmaya yönelik tüm girişimlere karşı olduğumuzu ifade ettik.” dedi.

“Mısır, Suriye halkının beklentilerinin yanındadır”

Mısır Dışişleri Bakan Abdulati, Suriye’deki gelişmelere ilişkin olarak “Suriye’nin istikrarı, güvenliği, toprak bütünlüğü ve halkının refahı; Mısır için bir önceliktir. Biz kardeş Suriye halkının ve beklentilerinin yanındayız.” ifadesini kullandı.

Abdulati, Suriye’nin uluslararası alanda ve Arap dünyasındaki etkin rolüne tekrar dönmesi temennisinde bulundu. Suriye’de kapsayıcı süreç ve terörle mücadele konusuna değinen Abdulati, “Suriye’nin bölgedeki herhangi bir ülkeye tehdit oluşturacak bir terörün kaynağı olmaması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Abdulati ayrıca Libya’da çözümün sağlanması, oradaki devlet kurumlarının varlığının korunması, yürütmedeki bölünmenin sonlandırılması ve bir an önce seçimlerin düzenlenmesi gerekliliğine işaret etti.

Bakan Fidan ile Lübnan’daki gelişmeleri de değerlendirdiğini söyleyen Abdulati, Lübnan’da Joseph Avn’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi, Nevvaf Selam’ın da hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin ülkede istikrarın yeniden sağlanması yönündeki önemli bir adım olduğunu dile getirdi. Abdulati, Lübnan’daki ateşkes anlaşması ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının uygulanması gerektiğini belirtti. Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati, Afrika Boynuzu’ndaki durumu görüştüklerini ve bu konuda ortak bakış açısının bulunduğunu ifade etti.

Ülkesinin su güvenliği meselesine ilişkin ise Abdulati, “Mısır için su güvenliğinin bir varlık ve ölüm kalım meselesi olduğunu ifade ettim. Afrika Boynuzu bölgesinde de bu meseleyi ele aldık.” diye konuştu.

Abdulati, “Mısır’ın Türkiye ile ilişkileri geliştirmeye yönelik çalışmaları devam edecek. Bu yöndeki bakışımız ve kararlılığımızı ifade etmek istiyorum. İki ülkenin çıkarları doğrultusunda çalışmaya ve işbirliğine devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.