Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı, Türkiye’nin Savunma Sanayisinde Tarih Yazdı!
Türkiye’nin milli savunma sanayisinde önemli bir başarıya imza atan Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA), 1 milyon uçuş saati barajını aşarak rekor kırdı. Bu başarı, sadece Türkiye için değil, global SİHA pazarında da önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. 2014 yılından bu yana aktif olarak görev yapan ve Türkiye’nin havacılık alanında yeni standartların belirlenmesine yardımcı olan bu hava aracı, 10 yılda 150 milyon kilometrelik bir mesafe kat etti.
Baykar tarafından milli ve özgün bir şekilde geliştirilen bu sistem, yüksek performansıyla Türkiye’yi dünya SİHA pazarında lider konuma taşıdı. Türk savunma sanayisi, dünya çapında %65’lik bir pazar payına ulaşarak ABD, İsrail ve Çin gibi güçlü rakiplerini geride bıraktı. Bu başarısıyla Türkiye’nin etkinliğini sadece askeri alanda değil, stratejik diplomasi ve uluslararası güvenlik dengelerinde de artırdı.
Yerli ve milli üretimle geliştirilen bu sistem, sadece askeri operasyonlarda değil, afet yönetimi ve çevresel felaketlerle mücadelede de önemli bir rol oynuyor. Elazığ ve Kahramanmaraş depremlerinde bölgeye hızla ulaşarak anlık veri akışı sağlayan bu teknoloji, arama kurtarma operasyonlarına büyük katkı sağladı. Orman yangınlarının tespitinde kullanılan bu hava aracı, Avrupa’da bu alanda görev yapan ilk insansız hava aracı olma özelliğini taşıyor.
Dünya genelinde birçok ülkenin envanterine dahil olan bu teknoloji harikası, %93 yerli sanayi katkısıyla üretilerek Türk mühendislerinin emeğiyle güçlü hale geldi. Baykar, teknik başarılarının yanı sıra ihracattaki performansıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Şirket, gelirlerinin %90’ını ihracattan elde ederek dünya çapında 35 ülke ile iş birliği anlaşmaları yaparak lider konumunu sağlamlaştırdı.
Ukrayna-Rusya savaşındaki kilit rolü, bu insansız hava aracını uluslararası alanda sembolik bir konuma getirdi. Ukrayna halkı, bu teknolojiye olan minnetini yeni doğan çocuklarına “Bayraktar” ismini vererek gösterdi. Savaş sırasında umut kaynağı olan bu araç, barış dönemlerinde farklı alanlarda da etkisini sürdürdü. Terörle mücadeleden sınır güvenliğine kadar geniş bir yelpazede görevler üstlenen bu sistem, NATO üyesi 6 ülke ve Avrupa Birliği’nden 4 ülkenin envanterine girerek küresel ölçekte etkinliğini artırıyor.
