OpenAI’daki Büyük Krizin Derinliklerine İniyoruz: Sam Altman Neden Görevden Alındı ve Sonra Geri Getirildi?
Teknoloji dünyası özellikle son yıllarda yaşanılan devrimsel gelişmeleriyle gündemde. E hâl böyle olunca teknoloji meraklıları başta olmak üzere herkesin gözü bu şirketlerin üzerinde oluyor tabii. Son zamanlarda gündemden düşmeyen şirketlerden biri olan OpenAI’da da ne teknolojik gelişmelerin ne de şirket içi kaosların ardı arkası kesilmiyor.
OpenAI’nin CEO’su Sam Altman’ın ani bir şekilde görevden alınması ve daha sonra da geri gelmesi, sıradan bir yönetim değişikliği değildi. Bu olay, şirket içinde uzun süredir kaynayan gerginliklerin su yüzüne çıkmasına neden oldu.
Önce olayların perde arkasını anlayalım. OpenAI aslında kâr amacı gütmeyen bir şirket olarak kuruldu.
2015 yılında Sam Altman, Elon Musk ve diğerleri tarafından kurulan OpenAI, kâr amacı gütmeyen bir araştırma laboratuvarı olarak yola çıktı.
Oldukça asil bir felsefeyle faaliyetlerine başlayan OpenAI ilkelerini, kâr elde etmenin önüne koyarak yapay zekâ araçlarını insanlığın faydasına sunmayı hedefliyordu.
Ancak, gelişmiş yapay zekâ modellerinin geliştirilmesi ve sürdürülmesi, büyük miktarda bilgisayar gücü gerektiriyordu ve bu da oldukça maliyetliydi.
İşte bu aslında gerilimlerin fitilini ateşleyen unsur oldu…
Bu teknolojinin gelişmesi maliyetli demiştik. Elon Musk’ın yönetim kurulundan ayrılması şirketin finansal kaynağını kaybetmesi demekti.
2018 yılında Elon Musk’ın ayrılmasının ardından, OpenAI’ın yetkilileri finansman ihtiyacının farkına vardı ve bir yıl sonra OpenAI LP isimli kâr amacı güden bir kol oluşturdular.
Her ne kadar bu yeni kuruluş kâr amacı gütmeyen derneğe bağlı çalışsa da bu durum şirket içinde iki farklı grup yarattı: insanlığa hizmet etmeyi öncelik edinenler ve yatırımcı parasıyla hızlı bir şekilde piyasa hâkimiyeti kurmayı hedefleyenler.
Sam Altman bir denge kurmaya çalışsa da bu uzun süre devam etmedi.
Sam Altman yeni OpenAI araçlarını aşamalı olarak piyasaya sürerek, kâr amacı güden ve gütmeyen bu iki yaklaşım arasında bir denge kurmaya çalıştı
Ancak, ChatGPT’nin büyük başarısı, Microsoft’un 13 milyar dolarlık yatırım yapmasına yol açtı ve bu da şirket içindeki gerilimleri artırdı.
Artan gerilim sonrasında, yönetim kurulu Altman’ı ani bir kararla görevden aldı. Ancak, şirketin 770 çalışanından 702’si, Altman geri getirilmezse istifa edeceklerini açıkladı.
Bu baskı sonucunda yeni bir yönetim kurulu oluşturuldu ve Altman CEO olarak geri döndü.
Tabii bu baskının altında kâr odaklı yapıda çalışanlara hisse dağıtıldığı detayını da vermeden geçmeyelim. Şirketin %100 kâr odaklı olması elinde hisse bulunanların işine geleceği için onlarla aynı şeyi isteyen Sam Altman’ı desteklemeleri hiç şaşırtıcı değil.
Peki gelecekte ne olacak? İşte orası tam bir belirsizlik…
Sonuç olarak gelen yeni yönetim kurulu, şirketin yapısını ve misyonunu yeniden değerlendirme görevini üstlendi.
İdeallerle finansman arasındaki bu denge nasıl sağlanacak? Bu ikiye ayrılan şirket yapısı gerçekten işleyebilir mi? Yoksa OpenAI, yapay zekânın geleceğini şekillendirirken yeni bir yol mu bulmalı?
Bu soruların yanıtları, yalnızca OpenAI’nin değil, yapay zekâ dünyasının da geleceğini şekillendirecek.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: